Elmacık Kemiği Dolgusu Kimler İçin Uygun Değildir?
Elmacık kemiği dolgusu estetik ve minimal invaziv bir prosedür olmasına rağmen herkes için uygun bir seçenek değildir. Şiddetli alerji öyküsü veya dolgu maddelerindeki bileşenlere karşı aşırı duyarlılığı olan bireylerde bu işlemden kaçınılmalıdır. Örneğin hyalüronik aside alerjisi olan hastalar potansiyel komplikasyonlardan korunmak için tedaviye alınmamalıdır.
Aktif deri enfeksiyonu veya enflamatuvar durumların bulunduğu bölgeler dolgu uygulaması için uygun değildir. Bu tür durumlar enfeksiyonun yayılmasına ve komplikasyon riskinin artmasına yol açabilir. Ayrıca hamilelik ve emzirme döneminde dolgu uygulamalarının güvenliği kanıtlanmamıştır; bu nedenle anne ve çocuk sağlığı için bu süreçlerde işlem önerilmez.
Kanama bozukluğu veya kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar da dolgu yaptırmadan önce detaylı bir değerlendirmeden geçmelidir. Bu durumlar işlem sonrası morarma ve kanama riskini artırabilir. Otoimmün hastalıklar ise dolgu maddelerine karşı öngörülemeyen reaksiyonlar oluşturabilir. Bu nedenle bu bireyler tedaviye alınmadan önce olası riskler titizlikle değerlendirilmelidir.
Geçmişte dermal dolgu maddelerine ciddi reaksiyon göstermiş bireyler veya yüz anatomisinde yeni cerrahi değişiklikler geçirmiş kişiler için de işlem önerilmez. Ayrıca gerçekçi olmayan beklentiler veya psikolojik sorunları olan bireyler işlemden memnun kalmayabilir. Son olarak uygulamanın mutlaka deneyimli bir uzman tarafından yapılması gerektiği unutulmamalıdır; aksi halde ciddi komplikasyonlar riski artar.
Elmacık Kemiği Dolgusu Nasıl Uygulanır?
Elmacık kemiği dolgusu yüz hatlarını belirginleştirmek ve doğal bir estetik görünüm elde etmek amacıyla kişinin yüz anatomisine uygun olarak planlanan bir işlemdir. Uygulama öncesinde ayrıntılı bir değerlendirme yapılır ve hastanın beklentileriyle uyumlu bir tedavi stratejisi belirlenir. İşlem minimal invaziv bir yöntemdir ve genellikle 15-30 dakika içinde tamamlanır.
Prosedür steril koşullarda gerçekleştirilir. Enjeksiyon bölgelerine lokal anestezik krem uygulanarak hastanın konforu sağlanır. Daha sonra hedeflenen bölge antiseptik bir solüsyonla temizlenir. Yüz analizi sonucu belirlenen dolgu noktaları işaretlenir ve enjeksiyon planına uygun şekilde hazırlık yapılır.
Dolgu maddesi hyalüronik asit veya başka uygun bir malzeme seçilerek hazırlanır. Enjeksiyon sırasında genellikle mikokanül veya ince uçlu iğneler kullanılır. Mikokanül tercih edildiğinde damar hasarını ve morarma riskini en aza indiren bir giriş yöntemi uygulanır.
Dolgu maddesi kişinin ihtiyacına göre elmacık kemik üzerindeki stratejik noktalara supraperiosteal (derin) veya subkutan (yüzeysel) katmanlara yerleştirilir. Derin enjeksiyonlar yapısal destek sağlarken yüzeysel enjeksiyonlar kontur iyileştirme ve hacim kazandırmada etkilidir. Uygulama sırasında dolgu miktarı dikkatle ölçülür ve yüz simetrisi sürekli kontrol edilir.
Enjeksiyon tamamlandıktan sonra dolgu maddesinin yüzle uyum sağlaması için hafif bir masaj yapılabilir. Yüz hatlarının dengesi ve simetrisi tekrar değerlendirilir. Gerekli görülürse küçük düzeltmelerle işlem sonlandırılır.
Elmacık Kemiği Dolgusu Ne Kadar Başarılı?
Elmacık kemiği dolgusu estetik tıpta yüz konturunu iyileştirmek ve genç bir görünüm sağlamak amacıyla sıklıkla tercih edilen minimal invaziv bir uygulamadır. Bu işlemin başarısı kullanılan dolgu malzemesinin kalitesi doğru teknikler ve uygulamayı gerçekleştiren uzman hekimin deneyimine bağlıdır. Ribé (2014) tarafından yapılan bir araştırma 1.000 hastada hyaluronik asit dolgularıyla yapılan “Briseida tekniği”nin doğal ve estetik sonuçlar sunduğunu iyileşme sürecinin kısa olduğunu ve yan etkilerin hafif seyrettiğini göstermiştir. Ciddi bir yan etkinin görülmemesi hasta memnuniyetinde yüksek başarı oranını vurgulamaktadır.
Diğer bir randomize klinik çalışma farklı hyaluronik asit bazlı tedavi yöntemlerini karşılaştırmış ve bu uygulamaların yüz hacmi kaybını gidermede etkili olduğunu kanıtlamıştır. Özellikle elmacık kemiği bölgesinde tedavi sonrası 30. günde yaklaşık 2,275 mm’lik hacim artışı gözlemlenmiştir. Bu bulgu hyaluronik asit dolgularının yaşlanma belirtilerini azaltmada ve yüz hatlarını iyileştirmede etkili olduğunu desteklemektedir.
Dolgu malzemelerinin kalıcılığı kullanılan ürünün türüne göre değişir. Hyaluronik asit dolgularının etkisi genellikle 12-18 ay sürerken kalsiyum hidroksiapatit dolguları yaklaşık 15 ay etkili olur. Poli-L-laktik asit dolguları ise iki yıl veya daha uzun süre kalıcılık sağlayabilir. Güvenlik açısından sağlık bakanlığımızın ve/veya FDA onaylı dolgu malzemelerinin tercih edilmesi önemlidir.
Elmacık Kemiği Dolgusu Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?
Elmacık kemiği dolgusu sonrası bakım işlemin sonuçlarının kalıcılığını artırmak ve istenmeyen etkileri en aza indirmek için son derece önemlidir. İşlem sonrası bakım önerileri hem kısa vadeli iyileşme sürecini kolaylaştırır hem de uzun vadede cildinizin sağlığını korumanıza yardımcı olur.
- Hemen Sonrası Bakım (İlk 24 Saat):
İşlemden hemen sonra tedavi edilen bölgeye dokunmaktan masaj yapmaktan veya baskı uygulamaktan kaçınmalısınız. Bu dolgunun yer değiştirme riskini önler. Şişlik ve morarmayı azaltmak için aralıklı olarak soğuk kompres uygulayabilirsiniz; ancak cildinizin zarar görmemesi için kompresi bir bezle sararak kullanın. Rahatsızlık hissederseniz parasetamol gibi reçetesiz ağrı kesiciler kullanabilirsiniz ancak kanamayı artırabilecek ibuprofen veya aspirin gibi ilaçlardan kaçının. Ayrıca enfeksiyon riskini azaltmak için tedavi edilen bölgeye ilk 6-10 saat boyunca makyaj yapmamanız önerilir.
- Kısa Vadeli Bakım (İlk 48-72 Saat):
İşlem sonrası ilk birkaç gün yoğun fiziksel aktivitelerden ve yüz üstü yatmaktan kaçınmalısınız. Aşırı sıcak ortamlar (sauna güneşlenme) şişlik ve morarmayı artırabileceğinden bunlardan uzak durmalısınız. Güneş ışığına maruz kalma durumunda geniş spektrumlu güneş koruyucu kullanarak cildinizi koruyabilirsiniz. Ayrıca alkol ve sigara iyileşme sürecini yavaşlatabileceği için en az 48 saat süreyle bu alışkanlıklardan uzak durmanız önerilir. Bol su tüketimi ve dengeli beslenme iyileşme sürecinizi destekler.
İyileşme sürecinden sonra sonuçların korunması için yüzünüzü güneşten korumaya devam etmeli ve günlük güneş kremi kullanmalısınız. Tedavi sonrası iki hafta boyunca diş tedavileri veya başka yüz estetik işlemleri yaptırmaktan kaçının. Kontrol randevularınıza katılarak sonuçları değerlendirmek ve gerektiğinde doktorunuzun önerdiği ek tedavileri planlamak önemlidir.